Ayrımcılığının, bir kişiye veya gruba, belirli özelliklerine dayanarak farklı ve adaletsiz bir şekilde davranma eylemini ifade eder. Ayrımcılık, ırk, din, cinsiyet, yaş, cinsel yönelim, engellilik veya diğer kişisel özelliklere dayanabilir. Ayrımcılık, insan haklarını ihlal eder ve toplumsal adaleti engeller. Ayrımcılık, önyargı, nefret ve hoşgörüsüzlük gibi olumsuz duygulara dayanır. Ayrımcılık, bireylerin fırsatlara erişimini kısıtlar ve sosyal dışlanmaya yol açar. Ayrımcılık, çatışmalara ve şiddete neden olabilir. Ayrımcılık, yasal ve etik olarak kabul edilemez bir davranıştır. Ayrımcılık, toplumsal uyumu ve barışı tehdit eder.
[bulunamadı]
Şu anda bu kelimenin YouTube'da telaffuz örnekleri yok. Diğer kullanıcılara yardımcı olmak ve sözlüğü daha faydalı hale getirmek için kendi örneğinizi ekleyebilirsiniz. Katkınız tüm topluluk için değerlidir!
1963'te, Lirik, büyük ölçüde ırk ayrımcılığının kaldırılmasının bir sonucu olarak, çevredeki topluluktan gelen himayede sürekli bir düşüş nedeniyle kapandı. |
Çok ırklı ve çok etnisiteli devletlerin sorunları sistemik niteliktedir ve ayrımcılığın psikososyal veya kişisel yönleriyle sınırlı değildir. |
Soy ilkesine dayalı ayrımcılığın önemli bir unsuru, etnik çatışmalar sırasında evlerin bombalanması ve yıkılmasıdır. |
|
1968 Adil Konut Yasası, Amerika Birleşik Devletleri'nde bir konutun alıcısını veya kiracısını satıcı veya ev sahibi ayrımcılığından korumayı amaçlayan federal bir yasadır. |